Anadolu'nun bin yıllık konargöçerlik yaşam tarzının son temsilcisi Karakeçili Yörükleri,
Selçuk Belevinde dağlardaki zorlu yaşamlarındaki dayanışmalarıyla aile olmanın anlamını gözler önüne seriyor.
Gelişen teknolojiye rağmen gelenek ve göreneklerinden vazgeçmeyen
Yörüklerin zorlu yaşantısı, ailenin her ferdinin en üst seviyede gayret sarf etmesini gerektiriyor..
Ekspres Aydın ekibinin konuk olduğu çadırda yaşayan 7 kişilik Kalkın ailesi, güne sabahın ilk ışıklarıyla başlarken,
odun ateşinde pişirilen gözleme ve keçilerden elde edilen sütlerle üretilen peynirle kahvaltılarını yapıyor..
Günün ilk kısmını, Babalarının ismini verdikleri 3 yaşındaki oğluyla ilgilenerek geçiren
eşi 27 yaşındaki Vildan Kalkın çadırda yaptığı temizliğin ardından öğleden sonra dinlenmek
için çadıra dönen eşinin yerine keçilerin bakımını üstleniyor.
Vildan Kalkın sürüyü gezdirerek bir kez daha otlatılmasını sağlıyor..Vildan Kalkın çalışırken, çadırdaki işleri ve Küçük Hasanın bakımını 51 yaşındaki
kayınvalidesi Emine Kalkın devralarak aile dayanışması sergiliyor..
Güneşin batmasıyla geniş bir coğrafyaya yayılan küçükbaş hayvanları tekrar çitlerle çevrilen alanlarına
sokmak için görev bu sefer ailenin tamamına düşüyor.
Aile, keçileri bir araya getirmek için saatlerce mücadele ediyor..
Ailenin en büyüğü 63 yaşındaki Hasan Kalkın Ekspres Aydın muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır konargöçer
hayat tarzını sürdürdüklerini fakat artık konargöçerlikten vazgeçtiklerini belirterek, zorluklarla karşılaşsalar da pes etmediklerini
ve ailedeki yardımlaşmayla zorlukları aştıklarını söyledi..
Sürülerin birbirlerine karışmaması için de en önemli görevi çoban köpekleri üstleniyor.
Sahiplerince özenle yetiştirilen köpekler, hayvanların uzaklaşarak başka sürülerle karışmasını engelliyor..
bizim işimiz çobanlık olduğu için ilk işimiz sürümüzü denetlemektir.
Daha sonra oğlakları annelerinden ayırıp, sürüyü öğlene kadar otlatmaya gideriz..
Hasan Kalkın , büyüyen hayvanları tüccarlara ve kasaplara satarak gelir elde ettiklerini sözlerine ekledi..
Oğlu Hüseyin Kalkın da gözünü çadırda açtığını ve o günden beri çobanlık yaptığını ifade ederek,
imece usulü görev paylaşımlarıyla günlerini geçirdiklerini söyledi. Her günün kendileri için zorlu geçtiğini belirten
Kalkın aha bu ocağın başında gözümüzü açtık aha bu ocağın başında gözümüzü yumacağız inşallah dedi:.
Biz sabah uyanıp, kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk iş olarak sabahın erken saatlerinde sürümüzün başına gidiyoruz.
Oğlaklarımızı emzirtiyoruz, sütü alınacak hayvanlarımızı sağıyoruz..
Daha sonra oğlakları bırakıp, yetişkin sürümüzü yemleyip, yaymaya götürüyoruz.
Öğle vakitlerinde çadırımızın olduğu bölgeye geri geliyoruz.
1-2 saat dinlenen sürümüzü tekrardan dağlara yaymaya götürüyoruz..
Hüseyin Kalkın zorlu yaşantılarına rağmen mutlu aile birlikteliklerinin olduğunu söyledi..
Haber Ekspres Aydın
Hasan Debreli Kacar