Jeotermal enerjinin üretim maliyeti, diğer enerji kaynaklarına göre daha düşük.
Entegre kullanımlar sözkonusu olduğunda maliyet daha da düşüyor. Öte yandan
jeotermal, yerli bir kaynak olduğu için yurtdışına para transferinin de önüne
geçilmiş oluyor. Bu nedenle, jeotermal kaynaklar ile ısıtmanın
yaygınlaştırılmasının, cari açığın azalmasına büyük katkı yapacağı düşünülüyor.
Uzmanlar 2023 yılında Türkiye’de 1 milyon konutun jeotermal kaynaklarla
ısınabileceğini belirtiyorlar. Mevcut potansiyellere göre yapılan
değerlendirmede Ege Bölgesi’nde, jeotermalle ısıtılabilecek konut sayısının
illere göre dağılımı, İzmir’de yaklaşık 250 bin, Aydın’da 200 bin, Denizli’de
120 bin, Afyonkarahisar ve civarında 55 bin, Manisa’da 45 bin, Kütahya ve
civarında 27 bin, Balıkesir ve civarında 27 bin ev olarak öngörülüyor.
KULLANANLAR MEMNUN
Jeotermal ısıtmadan en çok yararlanan ilçelerden ikisi İzmir’de yer alan Balçova
ve Narlıdere. Bu ilçelerde halen 15 bin konut jeotermal ile ısıtılıyor. Bölgede
üretim kuyusu olarak kullanılan 8 kuyudan, üretim sıcaklığı 83 derece ile 135
derece aralığında değişen jeotermal akışkan elde ediliyor. Bu sayede Balçova’ya
80-90 derece arasında sıcaklıkta su verilebiliyor.
Jeotermalin ısıtmada kullanıldığı bir başka yer, Manisa’nın Salihli ilçesi.
Salihli’de yaklaşık 5 bin konut jeotermal kaynaklarla ısıtılıyor. Salihli
sakinlerinin yüzde 66’sı, belediyenin jeotermal hizmetlerinin başarılı bir şekilde
sürdürüldüğünü belirtiyorlar...
Devlet Planlama Teşkilatı’nın öngörülerine göre Türkiye’deki konutların yüzde
30’unun jeotermal kaynaklarla ısıtılması mümkün. Bu da, 5 milyar metreküp
doğalgaza eşdeğer bir büyüklüğe karşılık geliyor. JESDER ise bu oranın yüzde
90’lara ulaşılabileceğini öngörüyor. Bu seviyenin karşılığı doğalgaz ise 15
milyar metreküp olarak hesap ediliyor. Kısaca, ısıtmada jeotermal potansiyelin
hayata geçirilmesi durumunda doğalgaz faturasında büyük bir tasarruf sağlamak
mümkün görünüyor.